Ve Lost Bitti

lost

Bayağı bir dizi izlediğimi . Bendeki dizi izleme alışkanlığı ise "Lost" ile başlamıştı. O zamanlar üniversitedeydim. İki arkadaşımla evde kalıyorduk ve artık izlemedik film bulmakta zorlanmaya başlamıştık. Ev arkadaşım internet kafede çalışıyordu. Ben de yaz boyunca çalıştığım internet kafeden ayrılmış okulun başlamasını bekliyordum. Bir gün ev arkadaşım kafeden dizi dvd'leri getirdi. "Millet yabancı dizi izlemeye başlamış, biz de bir bakalım!" dedi. Dvd'yi sürücüye takıp "Lost"un birinci bölümünden başladık. O zamanlar 3. Sezon başlamak üzereydi. Sonra düzenli takip eder olduk.

Lost, hatırlarsanız bir uçağın adaya düşmesiyle başlamıştı. Bana dizi hakkında "Bir uçak, ıssız bir adaya düşüyor. Dizide sağ kalanların başından geçenler anlatılıyor." şeklinde bir açıklama yaptıklarında düşünmeden edememiştim: "Issız bir adada, başlarından ne geçebilir ki?". Ama diziyi izleyenler bilir adadakilerin başlarına neler neler geldiğini...

Bir düşünün uçak adaya düştükten sonra, gerekli teçhizatları ve bunları tamir edebilecek adamları (Sayid Jarrah) olduğu halde kahramanlarımız neden imdat çağrısı yapamadı? Ya da yaptıkları sal ile neden ayrılamadılar?

Cevap basit; ada, normal bir ada değildi. Uçağın düşmesine de, o kadar kişinin hayatta kalmasına da, sonra kalanların birer birer ölmesine de adadaki gariplikler sebep oldu.

Peki dizi biterken kadar ada ve adanın gizemli gücü hakkında ne öğrendik? Neredeyse hiçbir şey! birkaçını yazabildiğim, sayısız cevapsız soru kaldı. Ve dizideki tüm olayların merkezi olan ve 6 sezon boyunca diziyi izlememizi sağlayan "Ada" hakkında hiçbir şey anlatılmadı. Son bölümde ne oldu?

...Ve hep birlikte ışığa yürüdüler(!)...

İşte insanla dalga geçmek de tam bu şekilde oluyor.

Halil İbrahim Özdemir
Halil İbrahim Özdemir